Alithia gazetesi, Anayasa Uzmanı ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'ın yakın mesai arkadaşlarından biri olarak lanse ettiği Tumazos Çelebis'le; Kıbrıs sorununun çözülmesi için talep edilecek federasyon sisteminin temel ilkeleri üzerine söyleşi yaptı.
Alithia gazetesi "Federasyonun Hangi Bahsini Kazanmamız Gerek -Tumazos Çelebis: Tek Çıkış Noktamız Federasyon -Zaman-Zaman Gerilemeler Yapıldığı Kabul Ediliyor" başlığını attığı söyleşide Çelebis'in; değiştirilmek suretiyle Kıbrıs'ta da uygulanabilecek çeşitli federasyon sistemlerinden örnekler verdiğini ve "istediğimiz federe devlet yapısının 60 Anlaşması ile alakası yok" sözüne vurgu yaptı.
Tumazos Çelebis'in "Başkan Hristofyas'ın tutumu çok nettir. Zaman-zaman bu konuda gerilemeler yaptığımızı söylemeye cesaret ediyorum, ancak bunlar mazide kaldı" ifadesini de öne çıkaran gazete söyleşiyi okurlarına şöyle aktardı:
"Soru: Sayın Çelebis, hükümet bir süreden beri; halkın iki bölgeli, iki toplumlu federasyon konusunda bilgilendirilmesi için bir seferberlik başlatılması gerektiğine işaret ediyor. Başkan Hristofyas da bu soruna işaret etti. Anayasa uzmanı olarak siz, halkın Kıbrıs sorununun bu çözüm şekli hakkında halen bilgi eksikliği bulunduğunu düşünüyor musunuz?
Yanıt: Elbette evet... Şu ana kadar işittiklerimize göre bilgi eksikliği vardır.
Soru: Halkın iki bölgeli, iki kesimli federasyonun ne olduğunu bilmesi temel ilke olarak mı gerekli?
Yanıt: Federasyonun kendisi konusunda federasyonun; bölgelerden, her birinin kendi yetki sınırları bulunan en az iki bölgeden oluşan bir sentez devlet olduğunu söylememiz gerekir. Hükümeti var, meclisi var, kendi mahkemeleri var, çoğu kez kendi anayasası var. Tam da bu nedenden dolayı bölgelerin; üniter devletinkinden farklı kendi yetki organları var. Üniter devlette sadece bir merkezi yetki var ve kazalarının kendi yetki organları yoktur. Doğrudan merkezî yetkiye bağlıdırlar.
Soru: İki bölgeli, iki kesimli federasyon. Genel hatlarıyla yaygın bir devlet sistemi mi?
Yanıt: Bugün dünyada, neredeyse dünyanın yarısını kapsayan federal devletler var ve buradaki nüfus dünya nüfusunun neredeyse %40'ını oluşturuyor. Bu yaygın bir sistemdir ve bunu bilmemiz gerekir.
Soru: Sayın Çelebis, Kıbrıs sorununun çözüm şekli olarak başarmamız halinde iki bölgeli, iki toplumlu federasyonun temel ilkeleri neler olacak?
Yanıt: Tam da buna geliyordum. Bütün bağımsız federasyonların ortak unsuru -ki biz de bundan farklı olamayız- en az iki bölgeden oluşmalarıdır ve bu bölgelerden her birinin kendi yetki organlarına sahip olmasıdır. Elbette iki toplumlu federasyondan söz ederken; insan hakları ve temel özgürlüklerini güvence altına alan bir egemenlikten, bir vatandaşlıktan, bir uluslar arası temsiliyetten söz ediyoruz.
Soru: Ancak Sayın Çelebis; hiçbir federasyonun bir başkasıyla tamamen aynı olmadığını siz kendiniz de söylediniz. Kıbrıs sorununda uzlaşılacak federasyon çözümünün bazı yönlerini ve detaylarını bile bilmezken halk bu meselede nasıl bilgilendirilecek?
Yanıt: Daha önce de söylediğim gibi her federasyonun, başkalarında rastlanmayan kendi unsurları vardır ve bu tesadüf değildir. Çünkü federasyonlar çeşitli nedenlerden dolayı oluşturulur. Bizimki, iki bölgelilik ve iki kesimlilikle alakalıdır. İki bölgelilikte; iki bölge, iki kaza olacak. Her bölge kendi toplumu tarafından yönetilecek. Aksi halde federasyonu yapmamıza bir neden olmazdı. Federasyonu ileri götürmemizin nedeni; var olan istila ve işgal sorununu göğüslemek ve iki toplum arasındaki ilişkileri halletmektir. Tam da bu nedenle her toplum bir bölgeyi yönetecek.
Soru: Her bölge her toplum tarafından devlet şeklinde mi yönetilecek?
Yanıt: Elbette hayır. Devlet şeklinde değil, çünkü federasyonda bölgeler asla bağımsız devlet değildir. 'Tek egemenlik, tek uluslar arası temsiliyet ve tek vatandaşlık' derken; bölgelerin bağımsız devlet olmadığını söylüyoruz. Aklımızda tutmamız gereken; 77-79 Doruk Anlaşmaları ile Kıbrıslı Rumların bir bölümünün, oraya dönmek ister ise Kıbrıs Türk yönetimi altında yaşayacağı konusunda anlaştık. Bu, üzerinde uzlaşılmış bir şeydir ve halkın bunu bilmesi gerekiyor. Her bir toplumun bir bölgeyi yönetmesi, temel özgürlüklerin ihlal edilmesi anlamına gelmez. Her toplumun kendi bölgesini yönetmesi ve aynı zamanda temel özgürlükleri tesis etmesini oturtmanın pek çok yolu var.
Soru: Sayılarda kısıtlama yok mu Sayın Çelebis?
Yanıt: Bazı kısıtlamalar olacak ama sayıda o kadar da değil. Bizim tezimiz, kısıtlamaların; öteki toplumun idaresi altında yaşadıklarında toprak kriteri ile oy kullanacakları mantıklı bir oranda olması gerektiği şeklindedir. Yani, Kıbrıs Türk idaresi altında yaşayacak bir kişi Kıbrıslı Rum olarak oy kullanmayacak, Kıbrıs Türk idaresi altında yaşayan biri olarak oy kullanacak. Ancak anlayacağınız gibi bu yönetimin güvence altına alınabilmesi için mantıklı bir kısıtlama olmalı. Bu itibarla, dönmek isteyen göçmenler, toplum kriteri temelinde oy kullanabilecek. Yani, 60 Anayasası ile olduğu gibi.
Soru: Sayın Çelebis federasyonla ilgili bütün bu söyledikleriniz -seçimlerden önce söylenen ve bazıları tarafından bugün de söylenmekte olan- doğru içerik şartı altında değil mi?
Yanıt: Terminolojiler içi boş kabuk değildir. Her terminolojinin somut bir içeriği vardır. İki bölgeli federasyonun içeriğini -minimum içeriği- izah ettim ve elbette iki toplumluluğun Kıbrıs'a özel başka bir yönü daha var. 60'tan beri var olan iki toplumun sonuç getirici şekilde katılıma sahip olması gerektiği anlamına gelen bir yön. Önemli kararların alınmasında eşit değil ama sonuç getirici katılım.
Soru: Bu ortak karlar hangi alanlarla ilgilidir?
Yanıt: 60 Anayasası'na göre dış politika, savunma konuları, güvenlik v.b. alanlarda. Kararların nasıl alınacağı tartışılır, ancak 60'ın gerisine gidemeyiz. Öte yandan; bazı çıkmazları aşmamız için bazı sonuç getirici mekanizmalar olması gerekir. 'Bazı konularda birlikte karar vereceğiz' demek, mutlaka tamamının tartışılacağı anlamına gelmez. Müzakerelere bu nedenle, bu meselelerde anlaşmak için gidiyoruz.
Soru: Başta, dünya nüfusunun neredeyse yarısının federasyon sistemiyle yönetildiğini söylediniz. Yabancı federasyonların zaman-zaman Kıbrıs'la paralelliği oldu mu? Kıbrıs sorunuyla 'eşleştirmek' için bu sitemlerden bazılarına bakacak mısınız?
Yanıt: Hiçbir federasyonu kopya etmemeliyiz. Ancak bütün federasyonların ortak niteliklerini kopya edeceğiz. Ondan sonra özellikler var. Mesela; buna örnek olarak aklıma Belçika geliyor. İki toplumlu ve federal devlet yapısına sahip bir Avrupa ülkesidir. Onda bile tıpatıp benzeşmeler yoktur.
Soru: Bütün bunları sindirmemiz için, yıllar boyunca siyasetçilerimizden işittiklerimizin çoğunu aklımızdan çıkarmamız gerekecek.
Yanıt: Bilmemiz gereken; istediğimiz federal devlet yapısı -inşallah öteki taraf da kabul edecek çünkü aksi takdirde ilerlemeyeceğiz- 60 Anayasası'ndan faklı bir şeydir. 60'ta, bozulan bir ortaklığımız vardı. Bu ortaklık, ortak federal çatı altında yeniden kurulmalı. Bahis budur. Fakat hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ancak aynı zamanda, devletimiz Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti var olmaya devam edecek. Farkı olan, bir miktar Kıbrıslı Rum'un Kıbrıs Türk idaresi altında, bir miktar Kıbrıslı Türk'ün de aynı şekilde Rum idaresi altında yaşayacağıdır.
Soru: 'İnşallah öteki taraf da kabul eder' dediniz. Şifahi olarak kabul ediyorlar. Bu yeterli değil mi?
Yanıt: Öteki tarafın tutumu net değildir. Bütün bunların müzakere masasında netleşmesi gerektiği izlenimine sahibim. Çünkü biz bir, onlar iki devletten söz ederse ilerleyemeyiz.
Soru: Federasyonla ilgili tutumumuz, görüşümüz net mi?
Yanıt: Başkan Hristofyas'ın tutumu nettir. Bu konuda zaman-zaman gerilemelerimiz olduğunu söylemeye cesaret ediyorum, ancak bunlar mazide kaldı."
SABİH SAMUR YORUMU: Bizim kabahatimiz bu zamana kadar kendimiz çaldık kendimiz söyledik.Karşı tarafı ve görüşlerini yakından takip ederek bir sonraki hamlelere tedbir almamız gerekiyor.Bu nedenle bu blogta artık karşı tarafında görüşlerine yer verilecek.Bilinizki bu KKTC'miz için tedbir almak anlamında ve sizleri bilgilendirmek içindir.
saygılarımla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder