14 Nisan 2008 Pazartesi

Çözüm için KKTC'nin varlığı kabul edilmeli










Türkiye Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ:
"İKİ KESİMLİLİK VE GARANTİ ANLAŞMALARI SULANDIRILMADAN KORUNMALI"... Türkiye Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, adadan ayrılmadan önce yaptığı açıklamada, "Kıbrıs sorunun çözümünde, 'iki kesimlilik' ile garanti ve ittifak antlaşmalarının delinmeden ve sulandırılmadan korunması şarttır. 'İki kesimliliğin' delinmesi, Kıbrıs Türk halkının geleceğinin ipotek altına alınmasıdır" dedi




Türkiye Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, BM çerçevesinde, kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılabilmesi için Rum Yönetimi'nin, 59-60 anlaşmalarına dayalı kurulan "Kıbrıs Cumhuriyeti" olmadığının benimsenmesi ve KKTC'nin varlığının kabul edilmesi gerektiğini söyledi.
İlgili tarafların eşit ve egemen şekilde ortaya konulacak ortak iradesi olmaksızın soruna çözüm bulunamayacağının herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Başbuğ, 63'te başlayan Rum saldırılarıyla 1974'e kadar süren olaylar neticesinde, Kıbrıs Türk halkının haklı nedenlerle Rum tarafına karşı güven duyamadığını, kapsamlı bir çözümün bile hemen iki taraf arasında güven ortamı yaratabileceğini düşünmenin zor olduğunu belirtti.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Başbuğ, adadan ayrılmadan önce Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Karargâhı'nda, KKTC'deki tümen ve tugayların komutanları ile subaylarına yönelik bir konuşma yaptı.
Konuşmasında birçok konuya değinen Başbuğ, bugüne kadar KKTC'nin iyi niyeti, barışçı ve uzlaşıcı yaklaşımlarının Rum Yönetimi tarafından herhangi bir karşılık görmediğini, KKTC'nin uzlaşmadan ve çözümden yana tavır almasına rağmen Avrupa Birliği izolasyonları ile karşı karşıya kaldığını söyleyerek, bu durumun güveni sarstığını kaydetti.
"İki taraf için de barış ve huzur sağladık"
Mutlu Barış Harekâtı'nın sadece Kıbrıs Türk halkı için değil, Kıbrıs Rum halkı için de barış ortamı sağladığını yineleyen Başbuğ, binlerce yabancı uyruklu kişinin, Türk ordusunun varlığı ile kendisini güvende hissederek KKTC'de yaşamını sürdürdüğünü ifade etti.
Başbuğ, "Bu nedenlerle, KTBK Komutanlığı'nın adadaki varlığının, 1974 yılından bugüne kadar, Kıbrıs'ta yaşanan huzur ve güvenin sağlayıcısı ve teminatı olduğu da unutulmamalıdır.
Kıbrıs sorunun çözümünde, 'iki kesimlilik' ile garanti ve ittifak antlaşmalarının delinmeden ve sulandırılmadan korunması şarttır. 'İki kesimliliğin' delinmesi, Kıbrıs Türk halkının geleceğinin ipotek altına alınmasıdır" şeklinde konuştu.
TSK'nın bakış açısından, Kıbrıs'ın önemi iki temel esasa dayandığını belirten Başbuğ, bunların birincisinin, TC'ye garanti antlaşması ile yüklenen Kıbrıs Türk halkına sağlamak zorunda olduğu güvenlik sorumluluğu; diğerininse, ittifak antlaşmasında ifade edildiği gibi, Kıbrıs'ın, Türkiye'nin güvenliği açısından taşıdığı stratejik rolün önemi olduğunu söyledi ve bu iki hususun da Kıbrıs'ta ve Doğu Akdeniz'de istikrar ve dengeyi sağladığını ifade etti.
"KTBK her göreve hazır"
KTBK Komutanlığı ve birliklerinde yapmış olduğu denetlemeler sonucunda, birliklerin üstün bir moral, eğitim, özgüven ve disiplin içinde, kararlı ve her an göreve hazır olduğunu gördüğünü söyleyen Orgeneral Başbuğ, başta Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve savunulması olmak üzere, kendilerine verilebilecek bütün görevleri mükemmel şekilde yerine getirebileceklerini görmekten mutluluk duyduğunu anlattı.
Orgeneral Başbuğ, KKTC halkının TSK'ya karşı duyduğu değişmeyen güveni ve sevgisinin, TSK'nın gücünü perçinlediğini, KKTC halkının terörle mücadelede şehit düşen Mehmetçiklerin acısını paylaşması, ''şehitlere destek kampanyası'' ve ''teröre lanet mitingleri'' düzenlemesi ile bazı belediyelerin yeni yıl kutlama programlarını iptal ederek, bu maksatla ayırdıkları ödenekleri Mehmetçik Vakfı'na bağışlamalarının güçlerine güç kattığını belirtti.
"Kıbrıs Türkü TSK'ya moral veriyor"
Kıbrıs Türkü'nün sergilediği bu dayanışmanın, şubat ayı içerisinde Irak'ın kuzeyinde icra edilen operasyonda Mehmetçiğe çok büyük moral kaynağı olduğunu söyleyen Başbuğ, terörle mücadelenin hassas, zor ve acılı bir süreç olduğunu anlattı.
Kamuoyunun bu durumlara karşı hassasiyet göstermesinin takdire şayan olduğunu kaydeden Başbuğ, "Ancak bu hassasiyetin gösterilmesinde dengenin korunamamasıyla terör örgütü propagandasına alet olunabilir" dedi.
"Kültürel farklılıklara saygılıyız, fakat.."
Türkiye Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Başbuğ, şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti kültürel farklılıklara saygılıdır. Türkiye Cumhuriyeti kültürel alanda bireysel kalmak ve ulus devlet yapısına zarar vermemek şartıyla kültürel zenginliklerin yaşanması ve yaşatılması için gerekli düzenlemeleri gerçekleştirmiştir.
Bunun ötesinde, kimse Türkiye'den belirli bir etnik gruba kültürel alanın dışında, ulus devlet ve üniter devlet yapısını tehlikeye sokacak, siyasal alanda grupsal düzenlemeler yapmasını isteyemez ve bekleyemez. Kültürel alandaki düzenlemeler herhangi bir şekilde siyasal alana doğru götürülmeye ve ikincil kimlikler birinci kimliğe dönüştürülmeye çalışılırsa ve bu konular ülke gündemine kasıtlı olarak devamlı sokulursa, korkarız ki ülke kutuplaşmaya ve ayrışmaya sürüklenebilir. Bu Türk toplumuna karşı yapılabilecek en büyük kötülüktür."
"Teslim olup adalet karşısına çıksınlar"
Orgeneral Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, yurt içinde ve yurt dışında terör örgütünün bulunduğu bütün bölgelerde terör örgütü etkisiz hale getirilinceye kadar, operasyonlara büyük bir kararlılıkla devam edeceğini vurguladı.
2008 yılı içerisinde terör örgütüne yönelik operasyonlarda, örgütün Şırnak'ın Küpeli, Bestler/ Dereler ve Tunceli, Bingöl bölgelerinde bulunan unsurlarına çok büyük darbeler vurulduğunu da söyleyen Başbuğ, örgüte mensup teröristler ve destekleyicileri için tek çıkar yolun, Türkiye Cumhuriyeti devletine teslim olmak ve yüce Türk adaletinin karşısına çıkmak olduğunu belirtti.
"Her zorluğu yenebilecek güçteyiz"
Başbuğ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye Cumhuriyeti, devletin bütün kurum ve kuruluşları ile her türlü zorluğu ve güçlüğü yenebilecek güçtedir.
Bu ulus, tarihin kendisine gösterdiği ve yaşattığı en zor şartlar altında bile, kendisine zorla dayatılmaya çalışılan bir antlaşmayı elinin tersiyle itip, çöken bir imparatorluğun külleri üzerinden, yepyeni bir devlet yaratan bir ulustur.
"Kıbrıs Türkü taçlandırdı"
Anavatanından güç alan mücahit Kıbrıs Türkü de; dünyada hiçbir topluma reva görülmeyen zulüm ve haksızlıklara, gelecek nesillere örnek teşkil etmesi ve ders alınması gereken müstesna bir fedakârlık ve azimle direnmiş ve var oluş mücadelesini bir devlet kurarak taçlandırmıştır.
Bunun bazıları tarafından iyi okunması ve anlaşılmasında sonsuz yararlar vardır."
"Adadan ayrılırken..."
Orgeneral Başbuğ, adadan ayrılırken gönlünün güven ve huzur içinde olduğunu da dile getirerek, KKTC'deki gelişmelerle birlikte TSK'ya yönelik davranışlarda gözlemlenen sevginin kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi.
Başbuğ, TSK'nın KKTC ve Kıbrıs Türk halkının yanında ve destekçisi olmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.
KAYNAK : Kıbrıs Gazetesi
SABİH SAMUR YORUMU : KKTC için sadece TSK'nın verdiği mesajlar yeterli olmamaktadır.
Tayyip Erdoğan'dan bu ve benzeri mesajlar bekleyemeyeceğimize göre Deniz Baykal ve Devlet bahçeli'yi de adamızda mesaj verirken izlememiz gerekmez mi sizce?

Hiç yorum yok: